Merhaba Sektör Medya Grubu’nun değerli okurları. Daha önceki yazılarımda kendimi tanıtmış ve 6 Şubat depreminden sonra Malatya’dan Salihli’ye geldiğimi ve buraya yerleştiğimi ifade etmiştim. Burada bir eve yerleştim ve 20 Şubat 2023’den bu evde oturuyordum. Ev sahibimiz buranın bir mahallesinde (Köyünde) oturuyor. Geçtiğimiz günlerde ‘Rutin olarak ilçeye geldiğini ve kalacak yerinin olmadığını ifade ederek evini boşaltmamızı’ istedi. Allah razı olsun zor anlarımızda bizlere destek oldu. Kendisine buradan sonsuz teşekkür ediyorum.

Haberi alır almaz kiralık ev arama koyuldum ne yazık ki ev fiyatları uçmuş gitmiş. 8 binin altında ev bulmak imkansız. 8’den başlayan ev fiyatları 16 bine belki de daha fazla ya çıkabiliyor. Şimdi gelin birlikte hesap yapalım. Asgari ücretle çalışan bir kişi eve 8 bin lira verdiğini düşünelim Maaşın yarısı gitti şimdiden. Bir evin aylık ortalama temel gıda ihtiyacı en az 5 bin lira faturalarda 2 bin lira tuttu diyelim 7 bin lira da böyle gitti. Daha fazla da hadi neyse. Ben kendim için söylüyorum depremde tüm eşyalarımı kaybettim ve burada evim için bazı eşyalarda almak zorunda kaldım onun taksitleri de var. 2 Binde öyle diyelim, aslında daha fazla da hadi öyle diyelim. 17 Bin lira bitti hatta eksilere düştüm. Şimdi benim bir ay boyunca cebimde hiç para olmayacak mı, çocuklarım okuyor onlara bir şey alamayacak mıyım? Kendimi örnek verdim ama hemen hemen tüm kiracıların yaşadığı sıkıntılar bu. Hal böyle olunca kiracılar ne yapsın?  

Yazının özüne gelecek olursak evet ev sahipleri de kendilerine göre tabi ki haklı. Ekonomik koşullar onları bu sürece itiyor ama sonuçta olan kiracılara oluyor. Aklıma gelen soru şu, ya ben emekli olsaydım ve kiracı olsaydım ben nasıl geçinecektim? Burada emekli olan büyüklerim lütfen beni yanlış anlamayın ben isterim tüm herkes refah içerisinde yaşasın. Sizlerin aldığınız ücreti küçümsemek niyetim değil, sizin sıkıntılarınıza da amacım tercüman olmak.

Bu yazıyı yazarken kendimi düşünerek yazmadım, bir şekilde bir kiralık yer bulacağım ve bir şekilde yaşamımı devam ettireceğim. Burada toplumun sesi olarak yazmak istedim. Hükümetin bu sıkıntılara biran evvel el atması gerek, bu kanayan yaraya bir dur demek gerek ki, bu gerçekten çok ama çok büyük bir sıkıntı.

Birde söylemek istediğim bir şey daha var aslında. Kiralık yer ararken de bazı acımasızca davranan ev sahiplerine tanık oldum ve depremi yaşayan ve orada kaybedilen şeyleri gören biri olarak çok üzüldüm. İnsanların şunu bilmesi ve asla unutmaması gerekli diye düşünüyorum. Malda, mülkte Allah’ındır. Bakın 6 Şubat Depremi sizlere bir ders olsun. ‘Malım var, mülküm var’ diye sevinme. 45 Saniyede her şeyini kaybedebilirsin. Bu sadece bura için geçerli değil, bu herkes için geçerli…